Skip to main content

HAKKIMDA

 

Sanatçı Betül Kurt, 1994 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik bölümünden mezun oldu. 

1994 yazında New York a taşındı ve orada dil kursuna başladı bununla birlikte çeşitli alanlarda iş deneyimleri edindi.

1995 yılında The George Washington University Ceramic Department tan kabul alarak Washington DC ye taşındı. 1998 yılında mezun olana kadar 16 sergiye katıldı ve mimari seramik dalında “Crescent” adlı eseriyle ödül aldı. 1999 dan bu yana Mersin’deki atölyesinde seramik çalışmalarına devam ediyor.

SERAMİĞİN RUHU

 

Gerçek ihtiyacının, ruhunun gerçekte ne ile beslendiğinin farkına varırsın. Senin kendini boşluğa bıraktığın, derin maviliklere daldığın, uçmak için kollarını açtığın gibi bir maceranın başlangıcı işte o andır. Bu eşsiz deneyimle, sanatın var olmadığı bir hayat, soğuk, duyarsız, sevgiden, aşktan, ihtirastan uzak yaşamak en büyük kabusun oluverir.

Seramik, sanatçının evrene ilan-ı aşkıdır. Bu hayatta ki daimi nefesi, yaşama karşı zarif sesidir. Seramik sanatı, dıştan içe, en derinlere, öze doğru yapılan bir yolculukla başlar. İnsanın varoluşuyla başlayan, çağlar boyu insan hayatının içinde, insanoğlunun ve teknolojinin gelişmesi ile birlikte değişime uğrayan, içinde nice kültürlerin bedenini bulunduran tek sanattır. İşte tam bu yüzden seramiği sevmeyen, kile dokunmayı reddeden insan sayısı çok azdır.

Bir kere ruhunun o dipsiz derinliklerine inerek, kendini keşfetme yolunda, kalbinin kilidini açınca işte o zaman dışa vurumculuk başlar. Kalbin ve beynin arasındaki kaçınılmaz iletişim, kile akmaya, onu biçimlendirmeye ve ona hayat vermeye başlar. Kil elinde şekillenirken tüm duyguların başkaldırır, dışavurum ilk defa ortaya çıkar.

Hiçbir madde düşünemiyorum ki, sanatçının elleri arasında yükselirken, kil kadar sinir ve damarlarına akan bir duyarlılığa erişebilsin, kalbine aksın ve ruhuna dolsun.

Seramik sanatında öyle yaratıcı algı boyutları vardır ki, çocukluk ülkesinin bir daha gidilemeyeceğini düşündüğünüz eşsiz bahçesinden, yaşamınız boyunca inşa ettiğiniz fakat farkında olmadığınız cennet bahçenize geçersiniz.
Böylece varlık uğraklarınız farklı bir zamanda sonsuzluğun temsili olur.

Kaynaktan beslenerek estetiği oluşturmaya, geçmişi kutsayarak geri çağırmaya, hatta şifalandırmaya, özümüzle birlikte yol almaya yeni maceralara atılmaya başlarız, sanatı ile
Seramik sanatı, bilincinizin derinliklerinde uyuyanı uyandırarak şimdiki zamana estetik yolla varmaktır, kendini ifade etmektir, keşiftir, maceradır, nefestir, candır.
Herkesi kile dokunmaya davet ediyorum.

Betül KURT

FACEBOOK  TWITTER  INSTAGRAM